UZUN ATLAMA (III. bölüm)
ABTD 6, 24'ten süren Tayfun AYGÜN
Ayağın sıçrama tahtasına basış şekli koşu karakterindedir. Yatay sürati, dikeye istenilen zaman sınırı içerisinde aktarabilmek için, sıçrama ayağı tahtaya taban-ayakburnu biçiminde, yeri tırmalar gibi, hemen gövdenin altına yakın bir noktaya basmalıdır (şekil-13/a). Eğer topuk-taban-ayakburnu biçiminde bir basış olursa (şekil-13/b) ayağın sıçrama için harcayacağı süre diğerine oranla fazla olacaktır. Tahtaya bu biçimde basıldığında yatayda kazanılan sürat istenilen hızda dikeye aktarılamaz. Bu durumda sporcu son adımı istenilenin tam tersi olarak büyük atmış olur.
Vücut ağırlık merkezi istenilenin tam tersi olarak aşağıya doğru alçalmış olur.
Taban-ayakburnu |
sıçrama ayağının arka üst baldırı ile arka alt
baldır arasında kalan açının 140-145 derece olması gerekir. Bu açının bazı üst düzeydeki sporcularda 150-155
dereceye ulaşır (şekil-14) Bu anda gövde ağırlık merkezi sıçrama tahtasındaki
ayağın topuğundan 40 cm. geride ve her iki bacak arasındaki açının da 30 derece dolaylarında olması gerekir (İ.
İVANOF. Uzun Atlama, 1977 sayfa; 27).
Şekil-14'de görüldüğü gibi, sıçrama ayağı
tahtaya bastığında üst gövde omuzlarla dik bir eksen oluşturmalıdır.
Eğer omuzlar bu anda üst gövde ile beraber geriye doğru giderse C mesafesi
büyümüş olur. Böyle bir durumda gerçekleşen sıçrama vücudun tahtadan kopuş
hızını olumsuz olarak etkiler. Antrenörlerin dikkat etmeleri gerekli konu
budur.
Şekil 14: Ayağın tahtaya
bastığı an vücudun
oluşturduğu açılar.
İvanof’un
yaptığı kinematik analiz sonucu şekil-15'de görülen fotoğrafa yansıtılınca sıçrama
süresini ve diğer evrelerin hızı kolaylıkla anlaşılır. Fotoğrafta 0-2 noktaları ayağın sıçrama
tahtasına basış anını gösterir. Bu iki nokta arasındaki süre 20 mili saniye'dir.
Ayrıca, Ivanof sıçrama anındaki yerden kopuş hızı ve açısının performansı direk olarak etkilediğini vurgularken,koşu hızının değişmesi ile atlayışın tüm özelliklerinin sırasıyla değiştiğini vurgular (İ. İVANOF. Uzun Atlama, 1977 sayfa; 25). Sıçrama açısı ve hızı,havada kalış süresiyle doğru orantılıdır. Sporcunun yatay hız bileşeni arttıkça buna paralel olarak dikey bileşeni de artacaktır. Sıçrama açısını 19 derece olarak kabul edelim. Yerden kopuş hızı da 7.5m/sn’ den 10m/sn’ye çıkartalım. Bu durumda yere uygulanan kuvvetin hızı ile hızın dikey bileşeni %33.3 oranında artacaktır.
Şekil 15: Sıçrama Hotogrofisi
SIÇRAMA ANINDA OLUŞAN ŞOKUN ABSORBESİ
Sporcu uzun atlama tahtasına bastığı anda tüm vücud ağırlığı sıçrama bacağının ayak bileğine, diz ve kalça eklemlerine aktarılır. Bu anda yerçekimi ve gövdenin ağırlığı nedeni ile çok hafif olarak sıçrama ayağı omurga yere doğru çöker. Sıçrama ayağının yere uyguladığı kuvvete karşı yerin gfcterdiği tepki eklemlerin bu şekilde esnemesiyle nötralize olur. Etki (F) ve tepki \f\) kuvvetleri şekil-16'da görülen yöndedir. Zıt yönde ve eşit değerdeki bu iki kuvvet diz eklemlerinde etkisizlesin (Fo).
Sıçramanın bu bölümünde tahtaya basan ayak aşırı derecede diz ekleminden aşağıya doğru bükülürse ağırlık merkezinin H yüksekliği yere doğru yaklaşır. Önceki konuda anlatıldığı gibi, (Bakınız 1992 2. sayı) bu istenmeyen bir harekettir. % 85'lik bir oranlama ile sıçramanın birinci bölümünde oluşan hatalar aynen bu bölüme yansır. Şayet H yüksekliği idealin altında ise sıçrama gecikecek, uçuş yüksekliği ve atlayış uzunluğu küçülecektir (*).
Bu
bölümde ayak ekstensör kasları son derece gergin durumdadır. Böylece sıçrama anında kasın
patlayıcı olması sağlanır. Şekil-17'de görüldüğü gibi sıçrama
ayağının yanı sıra gövdenin gerisinde bulunan savurma bacağı öne doğru hızla harekete başlar.Arka alt ve üst baldırlar arasındaki açı 35-45 derece civarındadır.Gövde ve omuzlar dik bir eksen üzerindedir.Eğer bunlardan biri öne doğru hareketini hızlandıracak olursa atlayış hatalı olacaktır.
Antrenörler sporcularına tekniksel çalışma yaptırırken gövde dikliğine ve serbest bacağın küçük bir açı ile ve hızla üst baldır yere paralel olacak şekilde getirilmesine dikkat etmelidirler.
Şekil 16: Zıt yönlü, eşit değerdeki iki kuvvetin diz
ekleminde etkisizleşmesi
AKTİF SIÇRAMA
Şekil 15’deki Hotografi’de bu bölüm 4-7 arasındadır.Hız 60 mikro saniyedir. Uçuş açısını
18-35 derecelik bir değer arasında arttırmakla 5-5 noktaları arasıdaki düşey kuvvet bileşeninin % 20-30’luk bir kuvvet sergilediği saptanır. Bu durumda negatif kuvvet bileşenleri de % 15-20 arasında artmaktadır. Uçuş açısının artışı,sabit koşu süratinin yavaşlatılmasıyla gerçekleşir. Aslında yukarıdaki koşu sürati 7.5 m/sn’dir. Bu bölümde de en önemli olay üst gövdenin öne doğru rotasyonunun frenlenmesine çalışılmasıdır. Sıçrama tahtasına,ayak bastığı anda üst gövdenin her noktası aynı hızda hareketine koşu yönünde devam eder. Ayağın tahtaya basıp oradan ayrılana kadar üst gövde koşu anındaki süratini korumaktadır. Aktif olmayan hareketler halinde,üst gövdenin hızı alt kısma oranla daha fazla olur. Bu durumda üst gövde öne doğru artan bir süratle harekete başlar. Bu bölümde kolların ve bacakların önemi oldukça büyüktür. Kollar ve savurma bacağı istenmeyen öne doğru rotasyonu engelledikleri gibi,atlayışın karakterini de değiştirmektedirler. Koşu anında oluşan sürate bağlı olarak kollar ve savurma bacağı belli bir kinetik enerjiye sahiptirler. Bu enerji,durma anındaki savrulmadan dolayı oluşan kuvvetlere zıt kuvvet olarak uygulanır. Konu tamamen momentum transferi kapsamına girer. Basit birkaç örnek ile momentum transferini daha anlaşılır hale getirelim;düzgün veya açısal momentum bir nesneden diğer bir nesneye veya vücudun bir parçasından tüm vücuda transfer olabilir. Şekil 18’de düzgün momentum transferine ait bir örnek görülmektedir. Arka arkaya sıralanmış altı bilyaya bir bilya yuvarlanarak hızla çarpıştığında öndeki bilyanın çarpan bilya hızında öne doğru hareketine devam ettiği görülür. Bu deney iki bilya ile yapıldığında aynı olay gene gözlenebilir (G.H.G.DYSON. The Mechaniscs of Athletics.1962. sh:94).
Şekil 17: Savurma bacağının 35-45 derecelik bir açı ile
harekete katılışı
Gene aynı şekilde açısal momentumun ayalardan üst gövdeye aktarılması görülmektedir.Ayaklar gergin olarak kalçadan hızla öne doğru savrulup aniden durdurulursa,üst gövde aniden masa üzerinde oturma pozisyonuna gelir.Bu tamamen ayakların sahip olduğu açısal momentumun üst gövdeye aktarılması işlemidir.(Şekil:19)
Verilen bu iki örnekten aktif sıçrama anında kolların ve savurma bacağının hareketleri aniden durdurulursa,bunların sahip olduğu açısal momentum tüm gövdeye aktarılacağı ortaya çıkar.Kolların ve savurma bacağının durduruluşu ne kadar kısa bir sürede gerçekleşirse,momentum transferi o kadar büyük ve çabuk olacaktır.Momentum transferini şu formülle hesaplayabiliriz.
F.T=m.v
Şekil 18: Düzgün momentumun transferi
v=savrulmanın duruş anındaki hızı T=savrulmanın tamamlanma süresi
m=ayağın ve kolların kütlesi F=Kuvvet
Sıçrama anında savurma bacağının yetersiz olarak savrulması teknik bir hatadır.Bu tür bi hata sıçramada etkisini olumsuz bir şekilde gösterir.
Sıçramanın sonunda omuzların kalkık üst gövdenin dik olması ve sıçrama bacağının karşıtı olan kol dirsek ekleminden 120-130 derece bükülü olarak omuz hizasına kadar kalkmalıdır.Bu arada diğer kolda 140-150 derecelik bir açı ile arka-yana hareket eder.
Şekil 19: Açısal momentumun üst gövdeye aktarılması
SÜRECEK